Uzun zamandır profesyonel çekilmiş bir resmimin kalmadığından şikayet eden asistanım Nilgün’ün de yönlendirmesiyle düzgün bir fotoğraf çektirme kararı aldık.
Meğerse ne zor işmiş…
Sevgili Muhittin’in tavsiyelerini de baştan alarak bu sefer fotoğraflar düzgün olsun istedik. Yine onun tavsiyesi ile Gürcan hanıma makyaj yaptırdık. Saçlar tamam… Işıklar, şef hazır…
Muhittin tutturdu mutlu görünmüyorsun diye… Halbuki her şey yolunda. Tekrar tekrar içime dönüp baktım. Aile bireyleriyle yeni konuştum. Herkesin keyfi yerinde… İş arkadaşlarımın şu anda ortamın enerjisini bozacak bir krizleri de yok görünüyor. Ne sorun olabilir? Belki evimin tadilatının gecikmesi yüzünden bir süre daha aynı elbiseleri giymeye devam edeceğim. Ama bunlar sorun değil…
O anda nasıl olduysa gözümün önüne çikolata keyfi billboard’ları geldi. Tutturdum, Eti çikolata diye… Beni ancak profesyonel bir fotoğraf çekimine o hazırlar diye…
Ofiste dolu var, ama Mutluay onlara dokundurtmuyor. Karar verildi. En yakın bakkaldan alınacak. İnanmayacaksınız ama kalmamış. Başka marka geldi, ama hiç gözümde yok… Tam o sırada Selim Muhittin ile benim çaresiz halimi gördü. Şam fıstıklı bitter çikolata keyfini Mutlu ay’ı kızdırmak pahasına zuladan buldu, ve mutlu son...
2 yorum:
hocam, eti çikolata keyfinden (bilhassa da fıstıklı bitter:))sonra nasıl muhtesem pozlar çıkmış olabileceğini şu an rejimde olmam dolayısıyla yutkunarak hayal ettim...
süper olmalılar :)
:)yurt döneminde annelerimizin taze keklerine erişmek yol, su ve elektrik gerektirdiğinden bizim yurt muhabbetlerinin vazgeçilmez yiyeceklerinden biri de eti brownieydi...sadece çayda -kahvaltıda değil ders çıkışları, kimi zaman akşam yemekleri şeklinde yenilir yutulur, sonra da psikolojik olarak rahatlamak maksadıyla eti form yenirdi:)))mutlu diyet reçetesii;)
Yorum Gönder